Anadolu’yu Yeniden Uyandırmamak İçin Kurulan Tuzak: Sahte Muhalefet

Anadolu’yu Yeniden Uyandırmamak İçin Kurulan Tuzak: Sahte Muhalefet

Yaklaşık bir asır önce, emperyalist devletler Osmanlı’yı fiilen işgal etti. Devleti yönetenler ya teslim olmuştu ya da doğrudan işgalcilerin emrine girmişti. Ancak emperyalistler çok büyük bir hata yaptı: Halkın bağrından kopan gerçek bir direnişi, yani Kuvâ-yi Milliye’yi öngöremediler. Dahası, o dönemde halkı aldatacak, sahte bir Kuvâ-yi Milliye oluşturmayı akıl edemediler. İşte bu gaflet, Anadolu’nun yeniden dirilişine, emperyalistlerin denize dökülmesine zemin hazırladı.

Bugün aynı senaryo farklı kılıflarla karşımızda. Yine emperyalistlerin güdümünde bir iktidar bloku var. Mecliste yer alan büyük partilerin neredeyse tamamı ya doğrudan küresel merkezlere bağlı ya da onların çıkarlarıyla örtüşen politikalar izliyor. Ancak halk bir kez daha uyanıyor, küçük ama inançlı yapılar ortaya çıkıyor. Vatanına, milletine, bağımsızlığına bağlı yeni oluşumlar yavaş yavaş sahneye çıkıyor.

Fakat emperyalist odaklar bu kez daha akıllı. 100 yıl önce yaptıkları hatayı tekrar etmiyorlar. Gerçek direnişi henüz doğmadan boğmak için, halkı aldatmak üzere sahte muhalefetler, sahte vatansever partiler ve sözde milliyetçi çıkışlar organize ediyorlar. Amaçları açık: Gerçek bir halk hareketinin filizlenmesini engellemek, halkın öfkesini kontrollü, zararsız ve sistem içi yapılara yönlendirmek. Kimi zaman ekranlarda “sert muhalefet” yapıyor gibi görünen bu sahte aktörler, perde arkasında emperyalist düzenin devamı için çalışıyor.

Bu oyunun farkına varanlar için artık yol belli: 100 yıl önce olduğu gibi, yalancı kahramanlara değil, milletin içinden çıkan, bedel ödemeye hazır, samimi yapılar etrafında kenetlenmek. Emperyalistlerin taktikleri değişti ama milletin kararlılığı değişmedi. O gün İstanbul’daki işbirlikçileri aşarak Anadolu’da nasıl yeniden ayağa kalktıysak, bugün de sahte vatanseverleri aşarak aynı iradeyi göstermek bizim elimizde.

Gerçek olanla sahtenin, samimi olanla oynayanın ayırt edildiği bu zaman, yeni bir istiklal mücadelesinin eşiğidir.